2025 yazı itibarıyla gayrimenkul sektörü, son yılların en durağan dönemlerinden birini yaşıyor. Bunun en büyük nedeni ise, hiç şüphesiz ki yüksek banka faiz oranları.
Son aylarda TL mevduat faizlerinin %45-50 bandında seyretmesi, yatırımcıların dikkatini tekrar bankalara yönlendirdi. Bu ortamda birçok yatırımcı, risksiz ve kısa vadeli getiriyi tercih ederek, konut veya arsa yatırımlarını ertelemeyi seçiyor.
Ancak bu durum, piyasanın tamamında bir “duraksama” anlamına gelmiyor. Aksine, satış yapmak zorunda olan gayrimenkul sahipleri, fiyatlarını ciddi şekilde revize etmiş durumda. Özellikle nakit ihtiyacı olan satıcılar, emsallerinin çok altında rakamlarla satış yapmayı kabul ediyor.
Bu da piyasada, nakitte güçlü olan az sayıdaki yatırımcıya büyük fırsatlar sunuyor.
Neler Gözlemliyoruz?
- Yatırımcıların büyük bölümü “bekle-gör” modunda.
- Mevduat faizleri cazibesini korudukça, konut yatırımı ikinci planda kalıyor.
- Ancak sahada, piyasa fiyatlarının %20-30 altına düşen fırsat ürünler bulunabiliyor.
- Kurumsal alıcılar ve profesyonel yatırımcılar, bu dönemi “değer yatırımı” fırsatı olarak görüyor.
Bu Süreçte Ne Yapmalı?
Yatırım kararları, sadece bugünün koşullarıyla değil, orta ve uzun vadeli bakış açısıyla değerlendirilmelidir. Türkiye’de gayrimenkul, tarihsel olarak enflasyon karşısında güçlü durmayı başarmış bir yatırım aracı olmaya devam ediyor. Faizlerin dengelenmeye başlamasıyla birlikte, ertelenen talep yeniden piyasaya dönebilir.
Bugün alım yapmayanlar için:
- Doğru zamanı beklerken lokasyon ve portföy analizi yapılmalı
- Bütçe ve finansman planlaması yapılmalı
- Bölgesel fiyat hareketleri ve dönüşüm projeleri izlenmeli
Bugün alım yapanlar için:
- Mutlaka detaylı ekspertiz yapılmalı
- Piyasanın altındaki ürünler fırsat olarak değerlendirilmeli
- Kısa vadede değil, 3-5 yıllık perspektifte değer artışı hedeflenmeli
Sonuç:
Her durağan dönem, içinde fırsatlar da barındırır. Bugün hareket etmeyenler için beklemek stratejik bir karar olabilir. Ancak nakitte güçlü olanlar için, bugünün piyasa koşulları aslında yüksek potansiyelli fırsatlar sunmaktadır.
Doğru analiz, doğru zamanlama ve profesyonel rehberlikle bu süreç, yatırımcılara uzun vadede avantaj sağlayabilir.

